Ağır Diyetler Ve İlaçlar Saç Dökülmesine Neden Olabilir

Genel 25.01.2016 21:39:46 0
Ağır Diyetler Ve İlaçlar Saç Dökülmesine Neden Olabilir
Tarih: 01.01.0001 00:00
Cildiye Uzmanı Dr. H. Serra Öcal ilaçlar, ateşli hastalıklar, kilo kaybı, ağır diyet uygulamaları ve dengesiz beslenmenin saç dökülmelerine neden olabildiğini söyledi.Samsun Büyük Anadolu Hastanesi Cildiye Bölümü Uzman Dr. H. Serra Öcal, saç dökülmeleri ve tedavi yöntemleri hakkında önemli bilgiler verdi. “Bir insanda ortalama 100 bin adet saç folikülü (saçın içinde büyüdüğü yapı) vardır. Bu sayı doğumda sabittir ve daha sonra artırılması mümkün değildir. Her bir saç folikülünden bir saç çıkar ve her saç da ortalama 2-7 yıllık bir ömre sahiptir” diyen Cildiye Uzmanı Dr. H. Serra Öcal, "Günde 100 saç teline kadar dökülme normal kabul edilir. Her saçın ömür süresi kabaca üçe ayrılır. Büyüme evresi en uzun süren evredir, bu evrede saç ortalama ayda 1 cm uzar. Bu evreyi tamamlayan saç daha sonra birkaç hafta süren dinlenme evresine girer. Ortalama 2-3 hafta süren bu evreden sonra da saç dökülme evresine girecektir. Dökülme evresine giren saç, saç folikülü ile olan bağlantısını kaybeder ve 2-4 ay içinde dökülür. Bu süre, saça yapılan, tarama, fırçalama, yıkama işlemleri ile daha da kısaltılabilir; ancak uzatılamaz. Bu sürenin sonunda saça hiçbir şey yapılmasa bile saç kendiliğinden kayıp düşecektir. Dökülen saçın yerine saç folikülünden yeni saç üretilir. Bu döngü bir ömür boyu devam eder. Saçın dış görünüşünden hangi evrede olduğu anlaşılamaz ve kabaca herhangi bir zaman diliminde saçın yüzde 85-90’i büyüme evresinde, yüzde 1-2’si dinlenme evresinde, yüzde 10-15’i dökülme evresinde olur. Banyo yapılmayan günlerde ‘günde 100’ saç teline kadar dökülmenin normal kabul edilmesinin mantığı yukarıda anlatılan saçın fizyolojisinde ileri gelir. Bu evrelerin bilinmesi saç dökülmelerinde tedavinin neden uzun sürdüğünün anlaşılması bakımından da önemlidir” ifadelerini kullandı.“AĞIR DİYETLER VE İLAÇLAR SEBEP OLABİLİYOR”Uzman Dr. H. Serra Öcal sözlerine şöyle devam etti: "Büyüme evresindeki saçın gelen uyarılar sonucunda beklenenden daha kısa sürede ömrünü tamamlamadan dinlenme ve dökülme evresine girmesi ile oluşur. Dökülme evresine giren saç ortalama 90 günde döküleceği için, saç dökülmesi kabaca sebep olan olaydan 2-4 ay sonra başlar. İlaçlar, ateşli hastalıklar, kilo kaybı, ağır diyet uygulamaları, dengesiz beslenme, doğum telojen saç dökülmelerinin sebeplerindendir. Hasta saçının avuç avuç döküldüğünü, lavabo deliğini tıkadığını ifade eder, saçını yıkamaktan ve taramaktan korkar, kel kalma korkusu içindedir. Saçın her tarafından eşit bir dökülme vardır. Telojen saç dökülmeleri tedaviye çoğunlukla iyi cevap vermektedir. Tedavi süresi en az 3 ay sürmektedir. Genetik zeminde androjenlerin etkisiyle ortaya çıkan saç dökülmesine ‘androgenetik saç dökülmesi’ denir. Erkeklerin yaklaşık yarısında, kadınların ise yüzde 20-25’inde görülür. Hastalar zaman zaman saç dökülmesinin şiddetlendiğini söylese de genellikle telojen saç dökülmelerinin tersine sinsi bir dökülmedir ve yıllar içinde tablo oturur. Bazen hastalar saç dökülmesinden ziyade saçının inceldiğini daha çok fark eder. Temel olarak saçın tepe kısmında saçların inceldiği görülür ve saçın arka kısmına göre bir seyrelme fark edilir. Özellikle kadınlarda başlangıç dönemlerinde tanı koymak zordur ve başka saç dökülmesi ile giden tablolarla kolayca karışabilir. Tedavinin yıllar süreceği bilinmelidir.”HALK ARASINDA “SAÇKIRAN” OLARAK BİLİNEN DÖKÜLMELERDr. H. Serra Öcal açıklamasını şöyle tamamladı: “Alopesi areata; aniden ortaya çıkan, değişik çaplarda, bir ya da birkaç tane yuvarlak, tamamen saçsız alanlarla karakterize, sık gözlenen bir hastalıktır. Halk arasında ‘saçkıran’ adı ile bilinir; ancak adının çağrıştırdığının aksine mantar hastalığı değildir ve bulaşıcı özelliği yoktur. Sadece saçta değil, sakal bölgesinde de görülebilir. Genellikle birkaç ay ya da yıl içinde tedavi ile geriler. Eğer saç dökülmesiniz devam ediyorsa bunu hafife almayın. Süreklilik gösteren dökülmelerde bir dermatoloji uzmanına başvurup muayene olmak ve gerekli testleri yaptırıp tedavi yoluna gitmek çok önemlidir.”

Anahtar Kelimeler:

YAZARLAR