AGD: İranlılar Van'da ahlaki erozyona yol açıyor
Anadolu Gençlik Derneği Van Şubesi, son dönemlerde Van’a akın eden İranlı turistlerle alakalı açıklama yaptı. AGD tarafından yapılan yazılı açıklamada, İranlıların davranış biçimi ve giyim kuşamlarının kentte ahlaki erozyona yol açtığı vurgulandı.
Anadolu Gençlik Derneği Van Şubesi son günlerde Van halkının gündeminde olan İranlı turistlerin eğlence hayatı ve giyim kuşam tarzları hakkında açıklama yaptı. AGD, Vanlıların aileleriyle birlikte kentin en işlek caddelerinde dolaşmalarının, yalnız başına gezmelerinin, alışveriş yapmalarının, ahlak ve güven açısından sıkıntılı bir hale dönüştüğünü ifade etti.
Yapılan yazılı açıklamada, “Son yıllarda Van ili, İranlı turistlerin ilgi odağı haline geldi. Van, İran ile sınır komşusu olması ve özellikle Van Gölü’nün ve diğer tarihi, turistik mekânlarının varlığı ile doğunun incisi olma özelliğini koruması yönüyle yabancı turistlerin uğrak mekânı oluyor. Ayrıca Türkiye’nin diğer büyük şehirlerine transit geçiş için de kolay bir ulaşım ağına sahip. Bununla beraber her yabancı turistin gelişi, kente ekonomik katkı sunarken; aynı zamanda kendi yaşam biçimi, giyim ve kuşam tarzını da beraberinde konakladığı bu şehre taşıyor. Üstelik bu akın süreklilik arz edince etkileri çok daha kalıcı ve tehlikeli bir boyut kazanıyor. Açıklamamız vesilesiyle, asıl vurgulayacağımız konu ise son günlerde Van halkının gündeminde olan İranlı turistlerin eğlence hayatı ve giyim kuşam tarzları. Ahlaki ve manevi hassasiyeti olan her memleket sevdalısı insanımızdan, “Şehrimize ne oluyor, bu memleket sahipsiz mi, başımıza taş yağacak, İran’da yapamadıklarını burada gelip rahatça yapıyorlar” şeklindeki sitem dolu sözleri sıklıkla işitir olduk. Bu konuda halkımız rahatsızlığını kendi çapında dile getirmekte; ancak seslerini duyuramamaktadır. İlimiz özelinde, ülke sathında ahlaki bozulmanın hız kazandığı; tesettür ve mahremiyet kavramının kısmen ortadan kalktığı bir sürece doğru evrilirken; dünyanın en büyük gençlik organizasyonu ve bir sivil toplum kuruluşu olan Anadolu Gençlik Derneği olarak bu süreci oturup izlemekten ar ediyoruz. Çünkü Peygamberimiz (s.a.v): “Kim bir kötülük görürse, onu eliyle değiştirsin. Şayet eliyle değiştirmeye gücü yetmezse, diliyle değiştirsin. Diliyle değiştirmeye de gücü yetmezse, kalbiyle düzeltme cihetine gitsin ki, bu imanın en zayıf derecesidir.” buyurmaktadır. Özellikle Van’da çarşı merkezi dediğimiz Beşyol, Cumhuriyet Caddesi, Maraş Caddesi gezme ve eğlence amaçlı gelen turistlerin en çok uğradıkları mekânların başında gelmektedir. Ancak bu memleketin insanı olarak ailecek bu caddelerde dolaşmak, yalnız başına dahi gezinmek, alışveriş yapmak; ahlak ve güven açısından sıkıntılı bir hale dönüşmüştür. Gördüğümüz manzara ise bu şahsiyetlerin müstehcen ve gayr-i ahlaki giyim tarzı ile dolaşması. Tüketim sarhoşluğu içerisindeki gece alemleri, halka açık yerlerde alkol kullanımı ve edepsiz eğlence organizasyonları gibi halkımızın çok da görmeye alışık olmadığı ahlaksızca bir yaşam tarzının sergilenmesinin yanında fuhşun yaygınlaşması da cabası. Van halkını rahatsız eden bu görüntüler, özellikle gençlerimize rol model olmakta, süreklilik arzedince de sıradan bir hale dönüşmektedir. Cadde ve sokaklarımızı saran bu ahlaksız görüntüler, toplumumuzun temeli olan aile müessesesini tehdit etmektedir” denildi.
Açıklamanın devamında ise, “Öte yandan şu hususu da ayrıca belirtmek isteriz ki; İranlı turistlerin Van ekonomisine büyük bir katkısının olduğunu ve esnafın bir nevi can simidi haline geldiğini hep birlikte gözlemliyoruz. İran ve Türkiye dostane ilişkileri olan kardeş iki komşu ülkedir. Biliyoruz ki belirtiğimiz gayri ahlaki yaşam tarzı İran’da yasak ve bu konuda ciddi yaptırımlar uygulanmaktadır. O nedenle inanç değerleri zayıf veya hiç olmayan yabancıların şehrimize gelip inancımıza, örf ve adetlerimize aykırı çirkin davranışlarda bulunmalarına sessiz kalamayız. Van halkını huzursuz eden bu ahlaksız görüntülere karşı, yetkilileri duyarlı olmaya davet ediyoruz. Temel yaşam kurallarını kısıtlamamak şartıyla ciddi önlemler ve tedbirler alınmalı; yaptırımlar uygulanmalıdır. Her iki ülkenin de bu tür olumsuz davranışlara karşı önlem alması, turizme sadece ekonomik açıdan bakılmaması gerektiğini de özellikle belirtmek isteriz. Sözüm ona, olayı sadece ekonomik açıdan değerlendirmek Van şehrine ve bu halka en büyük haksızlık olur. Şehrimizde açılan cafe-barların, disko ve pavyonların, rezidansların sayısı çok hızlı bir şekilde artmakta; buna paralel asayiş olaylarında da artış gözlemlenmektedir. Artan bu sayı reelde ekonomiyi canlandırmış gibi gözükse de gerçekte kazancımızın bereketini kaçırmaktan, Allah muhafaza gelecek maddi ve manevi musibet ve afetleri üzerimize çekmektedir. Bu sebeple inanç değerlerine bağlı halkımız ve esnafımız bu konuda uyarıcı ve neslimizi koruyucu yaklaşımlarıyla tedbirler almalı, makul tepkilerini ortaya koymalıdır. Gelecek nesillerimiz için ileriki zamanlarda büyük tehlike arz eden bu ahlaksızlığa bir çare bulmak zorundayız. Bu konuya duyarlı olan tüm STK’lara, toplumdaki kanaat önderlerine, âlimlere ve İslam davetçilerine de büyük görev ve sorumluluklar düşmektedir. İnsanımızı bu noktada bilinçlendirip duyarlı hale getirmeliyiz. Bu hususta devletimizin yaptırım mercilerini de üzerlerine düşeni yapmaya davet ediyoruz. Diğer taraftan bahsetmemiz gereken bir diğer sorun ise; İranlı turistlerin barınma ve ulaşım ihtiyaçlarını gidermek adına yapılan fedakârlığın, şehrin kendi insanından esirgenmesidir. Kiralık ev bulma ve uçak bileti alma konusunda yaşanılan sıkıntı, bu hususta başı çeken sorunlar arasında gelmektedir. Yetkililerin bu sorunlar için de halkımızı rahatlatacak acil çözümler sunması elzemdir” ifadelerine yer verildi.