Çevre yolu ve imar yetkisi artık Bakanlıkta

Van’da 2010 yılından bu yana bitirilmeyi bekleyen çevre yolu ve 2011’de yaşanan depremlerden sonra bir türlü çözülemeyen imar planı ve 18. Madde uygulaması yetkisi artık Çevre ve Şehircilik Bakanlığına verildi.

Van milletvekilleri Beşir Atalay ve Burhan Kayatürk’ün girişimleri neticesinde Van’ın çevre yolu ile birlikte imar ve diğer şehir düzenlemeleriyle ilgili yetkinin Van Büyükşehir Belediyesinden alınarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığına verilmesi Resmi Gazetede yayınlandı. Konuya ilişkin bir açıklama yapan Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Masum Semerci, kararın çevre yolu için start alınacağı anlamına geldiğini belirterek, “Van ilinde 2011 yılında yaşanan deprem sonrasında Bakanlığımız ile Van Belediye Başkanlığı arasından imzalanan protokol ile Van İli Merkez ve Çevresi Revizyon İlave İmar Planı ve 3194 sayılı İmar Kanununun 18. Madde uygulaması çalışmaları Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mekânsal Planlama Genel Müdürlüğünce üstlenilmiştir. Bakanlığımızca Karayolları Genel Müdürlüğü ile yapılan protokol gereğince Van ve Çevresi Revizyon ve İlave İmar Planlarına dayalı olarak, planın çevreyolu etrafında kesinleştirilen kısımlarında 5 etap halinde imar uygulaması planlanarak ihale edilmiştir” dedi.
 

Mera vasıflı arazilerle alakalı sorun çözüldü

Bakanlığın çevre yoluna yönelik yapılacak olan 18. Madde İmar Uygulamasını kapsayan alanda bulunan mera vasıflı taşınmazların tahsis değişikliğini Van Valiliğinden talep ettiğini ve bunun da sonuçlandığını ifade eden Semerci, “Bu kapsamda Van Valiliği Mera Komisyonu Başkanlığınca gerekli çalışmalar başlatılmıştır. Bu alanlarda 25.08.2016 tarihli ve 900 sayılı Mera Komisyonu Kararı ve 18.10.2016 tarihli ve 9457 sayılı Van Valiliği Makam Onayı ile mera vasfı kaldırılmıştır” ifadelerini kullandı.

Van Emlakçılar Derneği Başkanı Orhan Özdek ise, benzer bir kararın Sahil Yolu Projesi için verilmesi gerektiğini söyledi. 2010 yılından yapımına başlanan çevre yolunun Van için büyük bir önem arz ettiğini ifade eden Özdek, “Dolayısıyla yetkinin Bakanlığa verilmesi bizler için memnuniyet vericidir. Bu süreçte esnaf ve arsa sahiplerinin ciddi anlamda mağduriyetleri oldu. Maalesef 6 yıldır yılan hikâyesine dönen çevre yolu bugünden itibaren Bakanlığa devredilmiş ve inşallah bu sorunun çözümü anlamına gelecektir” dedi.

“Bakanlığın uygulaması kamulaştırma esaslı olmalı”
Çevre yolu ve imar planı ile alakalı yaşanan sıkıntıların ivedilikle giderilmesi gerektiğini ifade eden Özdek, “Bu saatten sonra Çevre ve Şehircilik Bakanlığının yapacağı uygulama tamamen kamulaştırma esaslı olmalıdır. Bu noktada DSİ ve Karayolları Bölge Müdürlüğünün bıraktığı şerhlerin de bir an önce kaldırılması gerekir ki orada bulunan vatandaşlar arsalarını satabilsinler. Bu süreçte bu insanlar arsalarını satamadıkları için ciddi anlamda mağdur oldular. Ekonomik olarak da ciddi zararları oldu” şeklinde konuştu.

“DOP payı yüzde 20’ye düşürülmeli”
18. Madde uygulanması durumunda DOP payının yüzde 20’ye düşürülmesi gerektiğini de sözlerine ekleyen Özdek, şunları kaydetti:
“18. Madde biliyorsunuz burayı donduran etkendi. Burada özellikle yüzde 40 DOP payının uygulanması neticesinde olayın mahkemeye taşındığını ve çevre yolu çalışmaları durdurulmuştu. Çalışmaları yapılacak olan çevre yolunda kamulaştırma birinci talebimizdir. 18. Madde uygulansa bile mutlaka DOP payının yüzde 20’ye düşürülmesi taraftarıyız.”

“Benzer bir uygulama Sahil Yolu Projesi için de uygulanmalı”
Sahil yolu içinde çalışma yapılaması gerektiğini anlatan Özdek, “Van’ın turizmine ciddi anlamda katkısı olacak olan sahil yolunun da benzer bir çalışma ile tamamlanmasını istiyoruz. Van kıyı şehri olmasına rağmen maalesef gölümüzden faydalanamıyoruz. Bunun için oralarda benzer bir çalışma yapılarak tamamlanması gerektiğini düşünüyoruz. Çere yoluna paralel olarak sahil yolu da açılırsa bu kentimizde ciddi anlamda bir etki oluşturacaktır” diye konuştu.

Resmi Gazetede yer alan kararla Çevre ve Şehircilik Bakanlığı imar konularında 3 yıl süreyle yetkilendirilirken, Bakanlığın alacağı kararların ise Çevre ve Şehircilik Bakanlığının izni ve onayı olmaksızın 10 yıl süreyle değiştirilemeyeceği belirtildi.