Gürpınar ilçesinde tarihi şamran suyunun kaynağının yakınlarında kurulan Şifa Alabalık Tesisleri’nde otuz yıldır balık üretimi gerçekleştiriliyor. Daha önce sadece alabalık üretiminin yapıldığı tesisler, yaklaşık on yıldır restoran bölümünün de eklenmesiyle yerli ve yabancı birçok kişinin uğrak yeri haline geldi.
Tesislere gelenler havuzlar başında canlı alabalıkları izlemenin keyfini yaşadıktan sonra, tereyağında veya ızgarada pişirilen balıkları tadıyor.
Ailelerin yoğun şekilde ziyaret ettiği tesisler doğal güzellikleri ile adından söz ettiriyor.
BÖLGENİN İLK ALABALIK ÜRETİM TESİSİ…
Gazetemize özel açıklamalarda bulunan Tesis İşletmecisi ve İşadamı Abdullah Arvas, tesislerinin 1990 yılında bölgede kurulan ilk özel alabalık tesisi olduğunu belirtti.
Aynı zamanda Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi’nde yüksek lisans yapan Arvas, “Bu tesislerin kurulması için yoğun emek verdik. Bu tesislerde önce alabalık üretiyoruz, ardından müşterilerimize bu balıkları hem satıyor, hem de restoran bölümlerimizde pişirerek sunuyoruz. Kimileri canlı alabalık alıp gidiyor, birçok kişi ise farklı tarzlarda pişirilen balıklardan tadıyor. Bildiğiniz gibi alabalık tüketilmesi gereken bir ürün. Son yıllarda bu tesislerin sayısında da artış gözleniyor” dedi.
Üretim faaliyetlerinin zor, ama keyifli olduğunu anlatan Abdullah Arvas, “Sektörel anlamda da katkıları oluyor. Gürpınar ve Van’ın ekonomisine de katkı sunuyoruz. Bölgesel Pazar payına bakıldığında, rekabet gücü konusunda biraz zayıf kalıyoruz. Çünkü başka şehirlerde alabalık üretim tesislerinin yem imkanı daha kolay. Bizler yem fabrikasının olmadığı bir şehirde üretim yapıyoruz. Ama buna rağmen işimizi keyifle yapıyoruz” şeklinde konuştu.
DOĞAL GÜZELLİKLERİ İLE ADINDAN SÖZ ETTİRİYOR
Bölgede Elazığ, Malatya gibi şehirlerde de alabalık üretim tesislerinin olduğunu söyleyen Arvas, “Şifa Alabalık Tesislerinde alabalık ürettiğimiz gibi, ürettiğimiz taze balıkları lokanta bölümünde müşterilerimize sunuyoruz. Pandemi süreci her sektörü etkilediği gibi, bizleri de biraz etkiledi. Ancak yeme sektörü devam etmek zorunda. Buranın en önemli avantajı da açık hava bölümlerimiz. Doğal güzelliklerin olduğu bu tesisimiz yoğun ilgi görüyor” ifadelerini kullandı.
Tesislerde kullanılan suyun tarihi şamran suyu olduğunu anlatan Arvas, “Tarihi Şamran Suyu’nun bir kaynağı buraya yakın. Biz o suyu kullanıyoruz, ardından aynı su tarımda da kullanılıyor” dedi.
20 dönüm üzerine kurulu bir tesis olduğunu anlatan Abdullah Arvas, istihdam konusunda da bölge insanına fayda sunmaya çalıştıklarını dile getirerek, “Bazen on, bazen yirmi kişi burada istihdam edebiliyoruz. Çünkü mevsimine göre bazen işler oldukça yoğun olabiliyor. Bölgemizdeki insanlarla birlikte çalışmak bizleri mutlu ediyor” dedi.
BALIK YEMİ, BATI ŞEHİRLERİNDEN TEMİN EDİLİYOR
Yem fabrikalarının batıda kümelendiğini anlatan Arvas, “Van’da ve doğu illerinde balık yeminin üretildiği fabrika yok. Biz, yemlerimizi Ege Bölgesi’ndeki şehirlerden temin ediyoruz. İzmir, Denizli gibi şehirlerde yem getirtiyoruz. Pazarlar, ihracat da o bölgelerde yapılıyor. Bizler imkansızlıklara rağmen yine burada üretim yapmayı sürdürüyoruz. Yıllık üretim kapasitemizin yüzde 20-30’unu kullanabiliyoruz” ifadelerini kullandı.
Şifa Alabalık Tesisleri’nin Van merkez, Gevaş, Edremit’e fazla uzak olmadığını, Gürpınar ilçe merkezine ise iki kilometrelik bir mesafede olduğunu anlatan Arvas, “Van’a fazla uzak mesafede olmamamız bir avantaj. Yine birçok ilçeden buraya gelenler var. Ayrıca burada balık yedikten ve tadını beğendikten sonra birçok kişi, başka şehirlerden gelen akrabalarını buraya getiriyor. Mümkün mertebe müşteriyi memnun etmeye gayret gösteriyoruz. Tesislerimizde balık yedikten sonra bizi arayıp memnuniyetini dile getiren çok sayıda insanlar oldu. Müşterilerimizin memnun olması bizi sevindiriyor” diye konuştu.
VAN HALKI BALIĞA YABANCI DEĞİL
Van Gölü’nde ‘Van Balığı’ olarak bilinen İnci Kefali Balığı’nın olduğunu, dolayısıyla halkın balığa yabancı olmadığını söyleyen Arvas, “Halkımız sürekli aynı balık türünden tatmak yerine, farklı balık türleri tüketmeyi arzuluyor. Alabalık da en fazla tüketilen balık türlerinden” dedi.
Tarımsal ve hayvansal sektörlerin, son yıllarda stratejik sektörler haline geldiğini anlatan Abdullah Arvas, “Dünya nüfusu artıyor ve tüketim de bu oranda artıyor. Son yıllarda tarım ve hayvancılık sektörleri stratejik sektörler haline geldi. Bu sektörlerde yapılacak olan sübvanse destekleme proje ve krediler planlamasında bölgeler arası gelişmişlik farkı göz önünde bulundurulmalıdır. Yapılacak olan bu destek nakdi olarak değil sektörlerin içinde kalacak şekilde uygulanmalı. Yani yem desteği, maliyet ve gider destekleri gibi. Bu bölgede de bu tarz üretimlerin olması gerektiğini düşünüyoruz. Bildiğiniz gibi Van ve Gürpınar küçükbaş hayvancılıkta da önemli bir merkez. Üretim faaliyetlerinin bu anlamda sürdürülmesi gerekir. Bizim tesisimiz yaz-kış açık. Kışın da yoğun ilgi görüyoruz. Ben bir kez daha herkesi tesislerimize davet ediyorum” şeklinde konuştu.