Kılızay Van Bölge Kan Merkezi Müdürü Doktor Çelik: Pandemi sürecini iyi yönettik

İKİNİSAN GAZETESİ ÖZEL

Kan stokları hakkında da bilgi veren Türk Kızılayı Güneydoğu Bölge Kan Merkezi Müdürü Dr. İbrahim Çelik, bölgede 29 hastanenin kan ihtiyacını giderdiklerini söyleyerek, Van’da pandemi sürecine 3 bin ünite kan stokuyla girdiklerini ve pandeminin Türkiye’de hissedilmeye başlamasıyla birlikte kan bağış sayılarının dramatik bir şekilde düştüğünü belirtti.

Pandemi sürecine iyi bir stokla girdikleri için hastanelerin kan ihtiyacını karşılama anlamında hiçbir sıkıntı yaşamadıklarını belirten Dr. Çelik, 2 binin üzerinde kan stoklarının olduğunu ve her kan grubundan, her üniteden yeterli düzeyde hastane ihtiyaçlarını karşılayabilecek kapasitede stoklarının olduğunu söyledi.

“KAN BAĞIŞ SAYILARI DRAMATİK BİR ŞEKİLDE DÜŞTÜ”
Güneydoğu Bölge Kan Merkezi olarak Van Bitlis, Muş, Ağrı ve Hakkâri il ve ilçelerindeki 29 hastanenin kan ihtiyacını karşıladıklarını belirten Dr. Çelik, “Tabi pandemi süreci öncesinde kan stoklarımız gayet iyi düzeydeydi. Çok yoğun kan bağış faaliyetleri düzenliyorduk. Van civarında 3 bin ünite kan stokumuz mevcuttu. Dolayısıyla pandemi sürecine iyi bir kan stoku ile girmiş olduk. 15 Mart ve sonrasında pandeminin Türkiye’de hissedilmeye başlamasıyla birlikte kan bağış sayıları dramatik bir şekilde düştü. Sokağa çıkma yasakları, kısıtlamalar, insanların toplu alanlara girmemeleri vs. ev hayatına yönelme ister istemez gönüllü kan bağışlarını düşürdü. Ama sürece iyi bir stokla girdiğimiz için hastanelerin kan ihtiyacını karşılama anlamında hiçbir sıkıntı yaşamadık. Mevcut stoklarımız azalmakla birlikte pandemi sürecinde kan ihtiyacını gidermeye çalıştık” dedi.

“KAN BAĞIŞ SAYILARI RAMAZAN AYI’NIN İKİNCİ YARISINDAN İTİBAREN TEKRAR ARTMAYA BAŞLADI”
Pandemi sürecinde kan bağış kampanyalarının devam ettiğini söyleyen Çelik, “Az kan bağışı alsak dahi yoğun ekip faaliyetleriyle stokun düşmesinin önüne mümkün olduğunca geçmeye çalıştık. Özellikle Ramazan Ayı’nda Cumhurbaşkanlığımızın da destekleriyle, tüm Türkiye’de sivil toplum kuruluşlarının harekete geçmesiyle stokların düştüğü noktada iyi bir kampanya yapılmaya başladı. Van’da da bunun etkilerini hissettik. Şubelerimizin destekleriyle, sivil toplum kuruluşlarının destekleriyle, yerel medyanın destekleriyle kan bağış sayıları Ramazan Ayı’nın ikinci yarısından itibaren tekrar artmaya başladı. Normalleşme süreciyle birlikte tekrar kan bağışçılarımız eski düzeyine gelmeye başladı” diye konuştu. 

“PANDEMİ SÜRECİNİ İYİ YÖNETTİK”
Şuanda 2 binin üzerinde kan stoklarının olduğunu belirten Çelik, “Her kan grubundan, her üniteden yeterli düzeyde hastane ihtiyaçlarını karşılayabilecek kapasitede stokumuz var. Bu kapsamda kampanyalarımız devam ediyor. Pandemi sürecini iyi yönettik. Bundan sonraki süreçte stoklarımız iyi düzeyde olsa dahi biz faaliyetlerimizi yoğun bir şekilde devam ettiriyoruz. Amacımız stoku maksimum bir stokla devam ettirmek. Çünkü bölgemiz sıkıntılı. Terör anlamında, afet anlamında, birde dünya geneli yaşanan pandemi süreci var. Bunun dalgalanmaları olabiliyor. Biz önümüzdeki süreçteki her duruma hazır olmak için kan anlamında, hastanelerimizin ihtiyaçlarını sıkıntıya sokmamak anlamında hazır bir şekilde girmek için faaliyetlerimizi sürdürüyoruz” ifadelerini kullandı. 

“İMMÜN PLAZMA ALIMINA DEVAM EDİYORUZ”
Pandemi sürecinde kan bağışı haricinde immünplazma da almaya başladıklarını söyleyen Çelik, “Covid hastalarının iyileşmesinde Bakanlığımızın önerdiği ve etkili olduğu düşünülen immünplazma tedavisini, hastalığı geçirmiş, hastalığa yakalanmış ve negatifleşmiş ve bağışçı olmak isteyen kişilerin immünplazmalarını kabul ettik. İhtiyacı olan hastalara immünplazma tedarikini de gerçekleştirdik. Şuanda da immünplazma alımına devam ediyoruz. Mümkün olduğunca iyileşmiş hastaların immünplazma vermelerini ve bizim stoklarımızda önümüzdeki süreçte de ihtiyaç olabileceğini düşünerek bu ürünü de stoklarımızda idame ettirmeyi düşünüyoruz ve faaliyetlerimize devam ediyoruz. Kızılay kan hizmetleri alanında ülkede kan ihtiyacını karşılamakla birlikte diğer faaliyetlerde de bulunuyor. Yardım, afet anlamında da çok önemli görevler üstleniyor. Pandemi sürecinde de gerek hijyen paketi olsun, maske, dezenfektan gibi ihtiyacı olan ailelere yoğun bir şekilde şubelerimizin aracılığıyla dağıtımlar gerçekleştirildi. Bu yıl özellikle gıda yardımı çok fazla sayıda yapıldı. Her gün Kızılay Van Şubesi aracılığıyla aşevinden sıcak yemek hizmeti verildi. Bu nedenle hem kan hizmetleri anlamında, hem yardım faaliyetleri anlamında çok yoğun bir süreci geride bırakmış olduk. Çalışmalarımız bu şekilde devam ediyor” dedi.

“TESTLERİMİZ AVRUPA STANDARTLARINDA YAPILIYOR”
Kızılayın güvenli kan temini anlamında ülke geneli Avrupa standartlarında çalıştığını belirten Çelik, “Kan bildiğiniz gibi kaynağı sadece insan olan, fabrikasyon bir ilaçla diğer ilaçlar gibi üretilemeyen, dolayısıyla insanların bağış yapmasıyla ancak bu ihtiyacı karşılayabileceğimiz bir ürün. Gönüllü bağışçılar düzenli bir şekilde kan bağışı yaparlarsa hastanelerdeki hastalarımız, bu anlamda kan ihtiyacı olan, hayati riski olan hastalarımızın da şifa bulması için bir aracı olarak bu görevi en iyi şekilde yürütmüş oluruz. Kızılay güvenli kan temini anlamında ülke geneli Avrupa standartlarında çalışıyor. Testlerimiz Avrupa standartlarında yapılıyor. Hastanelerin hizmetlerine kendi araçlarımızla 7/24 esasına göre götürüp teslim ediyoruz. Eskiden vatandaşlar sokak sokak, kan grup kartellerinde kan ararlardı. Hem güvenli kana ulaşmaları sıkıntıydı, hem bu esnada hastaların zaman kaybından hayati riskleri doğuyordu. Şuanda biz gönüllü bağışçılarımızın destekleriyle yapmış oldukları kan bağışlarını hastanelerimize kendi araçlarımızla götürüyoruz ve hasta yakınlarının böyle bir mağduriyeti olmuyor. Kimse kan aramak zorunda kalmıyor ve kana zamanında en hızlı şekilde ulamış oluyorlar” şeklinde konuştu.  

“STOKLARIMIZI EN ÜST SEVİYEDE TUTMAYA ÇALIŞIYORUZ”
Hastanelerde sürekli kan tedavisi görmesi gereken hastaların olduğunu belirten Çelik, “Kan sadece acil durumda, trafik kazalarında, bir terör olayında akla gelecek bir durum değil. Bu hastaların da pandemi sürecinde mağdur olmaması için sürekli stoklarımızı en üst seviyede tutmaya çalışıyoruz. Bu anlamda bizim gönüllü bağışçılarımızdan beklentimiz gönüllü kan bağışı yapmaya devam etmeleridir. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim. Kızılay Kan Merkezleri ve Kızılay kan alma birimleri, otobüsleri, kan alma platformları pandemi açısından güvenli alanlardır. Biz bağışçılarımıza kan bağışı almadan önce ateşlerini ölçüyoruz, ellerini dezenfekte etmelerini sağlıyoruz. Akabinde sorgulama formlarımızı doldurttuktan sonra kan bağış alanına almadan önce kendilerine maske veriyoruz. Hem bağışçılarımız maskeli bir şekilde içeride bulunuyor, hem de personelimiz maske ile çalışıyor. Personelimiz her bağışçıda eldivenini bağışçı bazı değiştiriyor. Bir bağışçı ile temas ettikten sonra o eldiveni çıkarıyor ve diğer bir bağışçı için yeni bir eldiven takıyor. Tüm alanlarımızın dezenfeksiyon işlemlerini sürekli yapıyoruz. Hasta girmeyen, kendilerini sağlıklı bilen insanların girmiş oldukları ve en üst düzeyde de Covid anlamında da alınabilecek tüm tedbirler alınarak kan bağış işlemleri gerçekleştiriyoruz. Gönül rahatlığı ile bizim merkezlerimize gelip kan bağışı yapabilirler. Onları sürekli olarak yanımızda destekçi olarak görmek bizi son derece hastalar adına mutlu eden bir durum. Kendilerine de teşekkürü bir borç biliyoruz” ifadelerini kullandı.