İKİNİSAN GAZETESİ ÖZEL
Eğitim-Bir-Sen Van Şube Başkanı ve Memur-Sen Van İl Temsilcisi Mehmet Ali Uca, eğitimin birçok döngüyü beraberinde getirdiğini belirterek, artık hayata dönülmesi gerektiğini ve eğitimin hayatın en önemli parçalarından olduğunu ifade etti.
Başkan Uca bu dönemde getirilerle, götürülerin iyi hesaplanması gerektiğini belirterek, diğer ülkelerin yaptıklarına ve taşıdıkları risklerin de görülmesi gerektiğini söyledi.
“PANDEMİ SÜRECİYLE BİRLİKTE BİZİM YAŞAMAYI DA ÖĞRENMEMİZ GEREKİYOR”
Başkan Ucu, 21 Eylül’de okulların kademeli olarak açılması planlandığını belirterek, “Öncelikle bakanlık belli periyotlarla Bilim Kurulu’nun tavsiyelerini, Sağlık Bakanlığı’nın tavsiyelerini dikkate alıyor ve süreci bu şekilde yürütmeye çalışıyor. Öncesinde de Milli Eğitim Bakanlığı okulların 31 Ağustos’ta telafi eğitimle başlanacağını ve bu doğrultuda okulları açacaklarını belirtmişlerdi. Ama geldiğimiz süreçte Bilim Kurulu’nun yeni tavsiyeleriyle birlikte şu aşamada okulların 31 Ağustos’ta açılmasının bir risk taşıyabileceği görüşü ön plana çıktı ve okulların 21 Eylül’e kadar uzaktan online eğitimle tekrar devam etmesi kararı oluştu. Dolayısıyla 21 Eylül’de okulların kademeli olarak açılması planlanıyor. Açıkçası bu aşamada okullar açılmalı mı, açılmamalı mı tartışması çok ciddi anlamda yapılıyor. Ama artık hayatın bir şekilde normale dönmesi gerekiyor. Her ne kadar pandemi süreci insanlar için, bizler için bir risk taşısa da hayata adapte olma noktasında bu pandemi süreciyle birlikte bizim yaşamayı da öğrenmemiz gerekiyor” dedi.
“EĞİTİM BİRÇOK DÖNGÜYÜ BERABERİNDE GETİRİYOR”
Hayatın en önemli parçalarından birinin eğitim olduğunu belirten Başkan Uca, “Evet tedbirleri alacağız, hijyen, maske, sosyal mesafe kurallarına uyacağız. Artık hayata dönmemiz gerekiyor. Hayatın en önemli parçalarından biri de eğitimdir. Eğitim birçok döngüyü beraberinde getiriyor. Ulaşım döngüsü, ekonomi döngüsü, ilişkiler döngüsü, sosyal yaşam döngüsünü hesaba kattığınızda eğitim gerçekten de sosyal hayat açısından ve ilerleye bilme noktası ile çok önemli bir durum. Bu böyle olunca okulların da açılması bir zorunluluk haline geliyor. Ama bir taraftan da tehlike devam ediyor. Diğer ülkelere baktığımızda Almanya’nın eğitim öğretim süresi başladı, bazı eyaletlerde ise salgının artmasıyla birlikte tekrar durma noktasına geldi. Amerika’da eğitim- öğretim süreci başladı. Salgının boyutu artmasına rağmen şuan süreç devam ediyor. Bazı ülkelerde eğitim-öğretime ciddi anlamda ara verildi. Ülkemizde de bir karar verildi. Okullarımız 21 Eylül’de açılacak” diye konuştu.
“GETİRİLERLE, GÖTÜRÜLERİN İYİ HESAPLANMASI GEREKİYOR”
Tedbirlerin alınması şartıyla okulların açılması taraftarı olduklarını söyleyen Başkan Uca, “Okulların açılması gerekiyor. Öncesinde hem uygulayıcıların hem bakanlıkların bu anlamda iyi bir analiz çalışması yapmaları gerekiyor. Getirilerle, götürülerin bence iyi hesaplanması gerekiyor. Pandemi sadece ülkemizi ilgilendirmeyen, uluslararası bir problem ve eğitim sürecinin uluslararası boyutları değerlendirilmesi gerekiyor. Diğer ülkeler ne yapıyor, diğer ülkeler okulları açtığında hangi risklerle karşılaştılar, bunları incelemek ve görmekte fayda var. Almanya’nın bazı kentlerinde eğitim-öğretim süreci durdu ama bazı eyaletlerinde devam eden bir süreç var. Dolayısıyla bunu sadece ülkemiz nezdinde değerlendirmek çok doğru olmayacaktır. Bunu uluslararası çapta değerlendirmek gerekiyor. Diğer ülkelerin yaptıklarına ve taşıdıkları riskleri de görmek gerekiyor. Bu anlamda bu hazırlıkların tamamlanmasıyla birlikte bizim ülkemizde de yüz yüze eğitime başlanabileceğini düşünüyoruz. Hem kendi adıma, hem de sendikam adına eğitim öğretime başlanmasını da faydalı olduğunu düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.
“BİRÇOK OKULUMUZDA PERSONEL SORUNU VAR”
Sosyal mesafenin korunması için sınıfların 20 kişiden fazla olmaması gerektiğini söyleyen Başkan Uca, “Sosyal mesafe ile başlayacak olan bir süreç düşündüğünüz zaman bir sınıfta artık 30-40 kişi oturtamazsınız. Evet, ülkemizde her ne kadar sınıf mevcutları belli bir seviyeye çekilmiş olsa da sonuç itibariyle 30-40 civarında bir mevcutla karşılaşıyoruz. Sosyal mesafeyi düşündüğünüzde sınıfların 20 kişiden fazla olmaması gerekiyor. Bu döngüyü bakanlık sağlayabilecek mi? Hijyen noktasıyla okullarımıza temizlik malzemesi desteği sunulabilecek mi? Çünkü okulların kendi bütçeleri yok. İlkokul, ortaokulların bu anlamda kendi bütçeleri olmadığı için temizlik malzemesi ihtiyacı doğacak. Bakanlık bunu karşılayabilecek mi? Yine temizlik ön planda olduğu için temizlik personeli ihtiyacı karşılanabilecek mi? Şuan birçok okulumuzda personel sorunu var. Evet, İŞKUR alımlarıyla belki dönemsel olarak bu ihtiyaç karşılanıyor ama okullarımızda maalesef çok ciddi temizlik personeli ihtiyacı var. Temizlik personelinin olmadığı bir eğitim ortamında da hijyenik bir ortak sağlamak kolay olmayacak. Bu anlamda da bir ihtiyaç doğuyor. Bunları süratle karşılamak gerekiyor. Okulların ekonomik kaygılarını da karşılamak önemli” dedi.
Başkan Uca, online eğitimden ziyade örgün eğitimin daha faydalı olduğunu söyleyerek, velileri uyarıp, çocukları sürekli kontrol altında tutmaları gerektiğini ve kullandıkları teknolojik ürünlerin sürekli denetlenmesi gerektiğini ifade etti. Başkan Uca, çocukların özellikle gece saatlerinde telefon, tablet ve bilgisayarlardan uzak tutulması ve girdikleri sayfaların kontrol altında olması gerektiğini belirtti.