Ünlü botanikçi Araştırma Görevlisi Mehmet Fırat, Siirt’in Pervari ilçesinde bulunan Beğendik kırsalındaki Botan Çayı'nın geçtiği vadinin dağlık arazisinde 2012 yılında yaptığı floristik çalışmalarda topladığı bitkilerden örnekler alarak daha sonra mikroskopla yaptığı araştırmalarda yeni bir bitki türü keşfederek bilim dünyasına tanıttı. İHA muhabirine konuşan ünlü botanikçi Mehmet Fırat, bitkiye ‘Allium pervariensis’ ismini verirken, bitkinin İtalya’da yayın yapan ‘Plant Biosystems’ adlı uluslararası SCI sınıflı bir dergide 2017’de yayınlayarak dünyaya tanıtıldığını belirtti.
Yaklaşık 20 yıldır yaptığı arazi çalışmalarında şu ana kadar 37 tane yeni bitki türü keşfettiğine dikkat çeken ünlü botanikçi Fırat, sadece bir bitki üzerinde yıllarca kapsamlı çalışma yapıldığını ifade etti. Bitki keşfinin sanıldığı kadar kolay bir uğraş olmadığını dile getiren Fırat, arazi çalışmaları sırasında bilim insanlarının büyük sıkıntılar yaşadıklarını aktardı.
Siirt’te keşfedilen ‘Allium’ cinsinden şu ana kadar 60 tür olduğunu, keşfettikleri tür ile birlikte bu sayının 61 olduğunu söyleyen Fırat, “Siirt Pervari’de yeni keşfettiğimiz bitkiye ‘Allium pervariensis’ adını verdik. Bitki bölgede ‘Sirik’ olarak tabir edilen bir çeşit yabani sarımsaktır. Bölgede genellikle otlu peynire konulur. Bunun başka türleri de vardır. Bunun Türkiye’de yaklaşık 200 tane taksonu vardır. Bu taksonların da 14 tane seksiyona aittir. 14 seksiyondan bir tanesi de ‘Allium’ dediğimiz seksiyondur. Bundan da 60 tür vardı. Yeni keşfettiğimiz bitkiyle birlikte 61 tür oldu” dedi.
“Keşfedilen bitki türleri ülkemiz için bir zenginliktir”
Yeni keşfedilen bitkinin Botan Çayı’nın etrafındaki dağlık ve meşelik alan içinde yayılış gösterdiğini belirten Fırat, keşfedilen bitki türlerinin ülkemiz için bir zenginlik olduğunu dile getirdi. Fırat, “Bitkiyi 2012 yıllarında Siirt’in Pervari bölgesinde araştırma yaparken keşfettim. Bitki, Botan Çayı’nın etrafındaki dağlık ve meşelik alanı içinde yayılış gösteriyor. Botan Çayı’nın başlangıcı aşağı-yukarı Bahçesaray Çayı ile Çataksuyu Çayı’nın birleştikten sonraki ilk büyük koludur. Pervari’den dolayı ‘pervariensis’ ismini vermiştim. Keşfedilen bitki türleri ülkemiz için bir zenginliktir” diye konuştu.
“Bitki dünyada da ses getirdi”
Bitkinin İtalya’da yayın yapan uluslararası prestijli bir dergide yayınlandığının altını çizen Fırat, sözlerini şöyle sürdürdü:
“2017 yılının ortalarına doğru İtalya’da yayın yapan ‘Plant Biosystems’ uluslararası SCI sınıflı bir dergide yayınlandı. Memleketimize hayırlı olmasını diliyorum. Bunlar yabani soğanlar dediğimiz gruptur. Yabani soğanların bir kısmı sarımsak gibi kokar, bir kısmı da soğana yakın kokar. Yabanilerinin çoğunluğunun taze yaprakları kullanılır. Bunlar sebze olarak günlük tüketimde, otlu peynirde ve yahut değişik yiyeceklerde ve salatalarda kullanılabilir. Tunceli sarımsağı gibi sarımsak dişi kullanılır. Zaten soğan ve sarımsakta bunların yakın akrabalarıdır.”
“Görüldüğü gibi basit bir şey değil”
Bitki keşfetmenin sanıldığı kadar kolay olmadığını dile getiren Fırat, “Yeni bir türü keşfederken ilk önce o gruptaki bitkilerin dünyadaki bütün türlerini bilmeniz lazım. Karşılaştırma yaparken de konuda uzmanlaşmış olmanız gerekiyor. Arazide gördüğünüz bitkinin ilginç olduğunu anlarsınız. Laboratuvarda mikroskopla yaptığınız çalışmalarla hatta bazen de daha ileri çalışmalarla moleküller düzeyde DNA’sına bakarak ve yahut kromozomlarına ya da polenlerine bakarak, yahut da elektron mikroskobuyla tüy, yüzey durumlarına bakarak karar verirsiniz. Yani bu görüldüğü gibi basit bir şey değil” şeklinde konuştu.
“Şu ana kadar 37 tane yeni bitki keşfettim”
İlk ve sonbahar mevsimlerinde yaklaşık 140 gün arazide çalıştığını belirten Fırat, şunları kaydetti:
“Bu grupta 60 tane bitki var. Allium seksiyonların 60 türü de çıplak gözle aynı görünür. Özellikle bu yeni türler çıktığında sosyal medyada, ‘bu bizim köyde de var, neyin yeni keşfi’ gibi sözlerle karşılaşıyoruz. Aslında bunlar vardır. Bunu yazan kişilerin köylerindeki bitkilerle karıştırıyor olabilirler. Biz bunları mikroskobik ve karakterlerle birbirinden ayırt edebiliyoruz. Yıllarımızı vererek bunu yapıyoruz. Özellikle ben 19 yıldır bu iş üzerinde çalışıyorum. Şu ana kadar 37 tane yeni bitki keşfettim. Elimde de yaklaşık 150 tane yeni bitki daha duruyor. Çok yüksek performansla çalışan bir botanikçiyim. Ortalama günlük 15-16 saat çalışırım. İlk ve sonbaharda yaklaşık yıllık 130-140 gün arazide geçiriyorum. Mustafa Kemal Atatürk’ün bir sözünü hatırlatmak isterim, ‘Vatanını en çok seven görevini en iyi yapan kişidir.’ Ben de bir botanikçi olarak işimi en iyi şekilde ifa etmeye çalışıyorum.”