Hatice SAYPAK


Ay...

Ay...


Ay ... 
Sadece yarısını yansıtabilen yalnız gecelere 
sevdalı ve aşkın ateşini güneşte bulan yegane yalnız..
Sevdalı gönüllerin biricik dostu
Yalnız biçarelerin feneri
Ve ıssız sokakların gözleri
Ağır ağır dalgalara vura vura limandan bir gemi ayrılır ıssız bir gecede
Yakamoz düşmüştür suların berraklığına
Yakamozdadır kaptanın en büyük acıları
Dalıp dalıp bakar yakamoza 
Bulur belki kendini, ayın ışıklarında, billur yansımasında
Ve dalgalar ağır ağır çarpar sahile,
Kıyı, uzaklaşan gemiye sitemli sanki
Hasretli bir bekleyişin eşiğinde yine
Serin esen rüzgâr yelkenleri şişirir
Dümende kaptan, içinde duygulardan bir orman...
Yakamoz... Ve kaptan...
Bekleyişler içinde...
Gece ayı, kıyı gemiyi, gemi denizi, kaptan yakamozu, ay ise güneşi...
İstekler içinde ama sürekli bir çıkmazda
Sevdalı sevdiğini bekler o gecede
Ay güneşi, kaptan yakamozu...
Ve Dünya dönmeye devam eder, aldırışsız ve kayıtsız, mutlak bir hızla...
Ve hırçın dalgalar vurur acı acı sahile...
Ay kaybeder ışığını, silinir yakamoz engin sulardan
Kaptan ıssız, gece bırakır kendini sabaha
Ve gemi kıyıya bir daha dönmemek üzere karışır denizin maviliğine…