Pınar KAPLAN


Babama Özlem

Babama Özlem


'Baba..' deyip de geçmeyin bir çok insanın hayalidir, yaşamak istediği en güzel duygusudur.

Ben ya masallarda okumuşumdur, ya da insanlardan duymuşumdur. Konuşmaya ilk başlama döneminde ağzından çıkıcak ilk cümledir belki de. Okula başladığın zaman yanında olmasını istediğin kahramandır. Hiç unutmam okuldayken 'öğretmenler veli toplantısı var, herkesin annesi babası gelsin' derdi. Ertesi gün olurdu bütün arkadaşlarımın babası gelirdi ve herkes baba diye koşup sarılırdı.  Ben bi köşede durup imrenerek, ağlayarak onları izlerdim, 'benim niye babam yok' derdim.

Çocuksun tabi, herşeyden habersiz ama herşeyi isteyen çoçuk. Sonra 'büyüyünce geçer, unuturum' diyorsun, alışmaya çalışıyorsun ama ne yazık ki büyüdükçe daha çok istiyorsun, daha çok ihtiyaç duyuyorsun. 

İlk heyecanında, başarılı günlerinde, mutluluğunda, en çok da biri canını yaktığında, kendi kendine 'babam olsaydı kimse canımı yakamazdı' diyorsun. Ama biliyorsun ki ne kadar istersen iste, ne kadar canın yanarsa yansın, yanında olacak seni koruyacak bir baban yok.  'Alış, artık büyüdün' diyorsun ama yıllar geçsede alışamıyorsun.

Her baba kelimesi geçtiğinde için cız eder, insanlar 'baban var mı?' diye sorduğunda boğazın düğümlenir cevap veremezsin. Her kız çoçuğunun ilk aşkı, en büyük kahramanı babasıdır. 

Her ne kadar tatmamış olsam da, varlığını hissetmemiş olsam da, bir yanım hep eksik ve buruk olsa da, ben hayallerimde ki babamı sevdim, özledim, aşık oldum. O benim en büyük kahramanım, en büyük aşkım.     

Hayat ne garip, kimisi 'babam var' diye isyan eder kimisi babaya hasret yaşar