Sınava geç kalma telaşıyla on dakika suren hazırlığım beş dakika surdu. Hemen yüzümü yıkayıp kuruladım. Kaç günün stresi yüzümde sivilceler oluşturmuştu. Olsun ben böyle de güzeldim.
Kusurlarımı seviyordum, bazıları yüzümde adeta bilerek çizsem bile bu kadar güzel oturtamazdım, çok güzel duruyordu, sivilceli esprili bir gün.
Yanaklarımı sıkıp ay Vallahi bugün de çok güzelim, Allah’ım ne kadar güzelim. Haydi çıkma vakti.. Işığı kapatıp montumu giyip, salimi takip neşeli türküler söyleyip kapıyı çektim.
Kahvaltı yapmamak gibi kötü bir huyum var. Botumun bağlarını da bağladım, kalem, silgi, giriş kâğıdı, telefon, para vs. son rötuşlar gözden geçirildi. Ayetel kürsü, Fatiha okuyup merdivenden indim.
“Allah’ım bu günün aydınlığı karanlığa varana dek benim hakkımda hayırlısı ne ise bana onu nasip et. İnsanlara yardım etmem gerekiyorsa ben buradayım. İyilik ve güzellikle hayırlı insan çıkar karsıma, her daim, her anım için, her nefes için, sana hamd ve şükürler olsun.” diyerek içimden güzel dualar eşliğinde adımlarımı hızlandırdım. Caddeye kadar yürüdüm servis geçti beni fark etmesi için elimi salladım ama yaa derken gitti.30 metre ileride başkaları biniyordu seslendim fark ettirdim.
Gülümsedim, yanımdaki kadın da gülümsedi, parayı uzatırken muavin gülümsedi. Yanıma bakındım karşımda oturan insanlarda, bir merhaba edasıyla tebessüm ettiğim insanlar da gülümsedi. İyi gidiyorum ben tebessümle baktığım yüzleri gülümsetebiliyordum. Baya iyiydim, bir tebessüm çok şey katıyor insana. Tanımıyorum ama etrafımdaki insanların bir saniyesine bile bir şeyler katabiliyorsam bu çok iyi bir şeydi.
Yolu ve etrafı izliyor şarkıya eşlik ederken sınav yerine vardım. 'Müsait bir yerde inebilir miyim?'
Şoför “Allah yardımcınız olsun, Allah hayırlısını versin” dedi ona da tebessümle teşekkür edip “selametle” dedim.
Bunlar çok güzel sonuçlar değil mi. Belki hayatınızda bir daha görmeyeceğiniz, ama beraber aynı yolu paylaştığınız insanlara tebessüm ve dualar, güzellik katıyor paylaşıyorsunuz.
Her alanda iyi sonuçlar elde edin. Herkes sınav yerinde, iki bayanla “saat kaç” diyerek saatı söyleyip sistem hakkında biraz muhabbet etmeye başladık. İş güç ve okul eğitim hakkında laf lafı açtı, ayaküstü biraz muhabbet ettik. Tebessüm yine ön saftaydı.
Sınava giriş, üst arama, emanet teslimi falan biliyorsunuz. Girdik içeri sınav yerleri, o merdivenler kod aramalar, denetlemeler gözetmen öğretmenler, artık ben de bitireyim bu açıktan okulu.
Başladı sure ve sınav, olduk çıktık ikinci oturum öğleden sonra saat iki. Daha 3 saat var derken o soğukta bekledim. Dışarısı acayip soğuk cami de olsa giderdim, bakındım yok. Kulaklık takip cay bisküvi bir şeyler alıp bahçesinde oturdum. Zaman geçiyordu iki saati, kendimle dinlenerek geçirdim. Yürürken bir kız “sigara içiyor musun” dedi, “hayır” dedim, lafladı biraz. kredi sınav vs. O da iki mahalle ötemde oturuyormuş. Hem konuştuk, hem yürüdük, “cay alalım” dedi aldı ve ikram etti yürürken. Hani ilk insanla tanışırsınız ya ben kimseyi tanımakta acele etmem. Karşıda oturan gençler vardı “ya su çocuk bana bakıyor bir saattir” dedi.
- bir
“Bakma boş ver insan güzele bakar” dedim.
Saçma bir gülüşle yanımızdaki erkeklerle bakışıp ses tonunu yükseltti fark ettirmek için, o da ona bakıyordu.
İnsan fıtratında ne varsa onu sergiler.
-iki
İleride oturalım diye yönlendirdim
Çayımızı içtik.
Ayni muhabbet
-üç
Daha üzerinden bir 5 dakika geçmemişti hiç ısınamadım bu kıza. İlk sorusu “Var mı hayatında kimse, sevgilin” oldu. Muhabbet sıfır. Numara mı istedi, “gerek yok” dedim uzatmadım
“Ya gitsene su erkeklerden bir sigara iste” deyince.
Yüzüne baktım “İyi misin” dedim.
Gayet samimi sinsice beni kullandığının farkındaydım. “Bu cesareti onunla yürümekle vermiş olmalıyım” dedim kendimi suçladım.
“Git cay aldığımız yerden acık sigara al” dedim. Bakışımdan anlamış olsun yanlış konuştuğunu.
-dört
Eksiler çoğalıyordu.
Tepkimden anlamış olmalı.
Sevemedim ya bu insanı, ciddi ciddi hani üslup çok önemlidir. Fırsat vermeyin insanlara.
Çay iki yudumla son buldu. Yukarıda top oynayan bir kaç çocuk gördük “gel biraz zaman geçsin” dedim. Elden ele oynayalım oyuna kattım. Çocuklar da sevindi onlarla oynadığımız için.
Samimiyetim yoktu, olması da gerekmiyordu. Son 5 dakika içeri alımlar başladı. Oyundan ayrıldık biraz farklılık güzeldi. Girdim sınava, ikinci oturum da bitti. Saat baya ilerledi ders sayısı çoktu, en son çıktım. Emanetleri aldım, param kalmadı ATM’ye kadar yürümem gerekti.
Bazı insanları hayatınıza katmayın, eksiler öylece kaldı. İnsan hiç mi biraz kendine bir şey katmaz. Artı toplamış, olumlu izlenimler almış olsaydım iyi ve güzel bir dost kazanmış olurdum. Ama gerçekten olmadı ne konuşması ne de hal hareketleri ve davranışları.
“Neyse herkes kendine yakışanı yapsın” dedim ATM’den para çektim servise binip eve geldim.
Bir sınav klasiği böylece geçti. Hayırlısı artık.