Çocuklar Gibi Şendik
Kültür ve turizm il müdürlüğünün organize ettiği etkinlik kalemizin kuzey kısmında Van evinin karşısında yağmura rağmen önemli bir katılımla gerçekleşti.
Etkinliğe başta sayın valimiz İbrahim Taşyapan, ayrıca başarılarıyla yaptıklarıyla Vanlının gönlünde taht kuran Vanın evladı Muzaffer Aktuğ ve kurum amirleri ve çeşitli STK başkanları ve halktan katılanlarla şen bir şekilde geçti. Katılımcılar olarak yağan yağmura rağmen ıslanmayı göze alarak çocukluğumuzu yaşadık. Bu tür etkinlikler kent kültürünün korunması açısından oldukça önemlidir.
Burada bir şey daha aleni olarak belli oldu ki, özellikle kültür müdürlerinin kentlerin yerelinden olması o kentin kültürel folklorik, mahalli oyunları yönünden daha isabetli olmaktadır. Tabi burada esas olan kişinin bulunduğu görevi öncelikle sevmesi önemlidir, yani işini sevmesi de önemlidir.
Bir Vanlı olarak bunu açık yüreklilikle söyleyebilirim Muzaffer Bey bunu hakkıyla yerine getirmektedir.
Evet, çocuklar gibi şendik, geleneksel çocuk oyunlarının birçoğunu bizzat oynayarak yeniden canlandırdık. Çocuk oyunlarından, mellikan, halat çekme, lepik, birdirbir, uzuneşek, dokuztaş, fırfıra, milav, güvercin taklası, bilye, mendil koyma vs. bu oyunların hemen hemen tamamını oynama fırsatım oldu.
Özellikle güvercin taklasını atlarken ilk atlamada başarısız oldum ikincisinde neyse ki birinin de yardımıyla atlaya bildim. Daha sonra halat çekme yarışı yapılacakken bir teklifte bulundum dedim ki, halatın bir tarafının bürokratlar diğer tarafını da STK temsilcileri tutun. Bu şekilde yapılan halat çekimini halk adına STK’lar kazandı. Bu oyun halk devleti yendi esprisi şeklinde değerlendirildi.
Daha sonra Van evinin duvarının dibinde milav oynamaya geçtik. İlk milav başında ben durdum vali Beyin attığı ilk fındıklar çift gelince attığı sayı kadar kendisine verdikten sonra fındık atma sırası bana geldi attığım on fındıktan sekizi milavın içinde kaldı diğer ikisi dışarıda dolayısıyla validen fazlasıyla fındıklarımı aldım.
Milav oyununu anlamlı kılan ikinci bir şey ise Milav başında bekleyen bir hoca “tek gelsin dımbıl alım” diyerek hem oyunun renklenmesine hem de beleşten fındık kazanması oldu.
Kimse yağan yağmura aldırış etmiyordu yağmura rağmen fırfıra oynandı, fırfıra oyunun ardından sıra bilye oynamaya geldi. Başlama çizgisinin önüne dizilen bilyelerden sonra çizgiye attığımız bilyelerde ilk oynama hakkını ben aldım bu oyundan sonra yağan yağmur nedeniyle kapalı alana gittik.
Kapalı alanda bu organizasyonda en büyük paya sahip olan kültür müdürümüz başta olmak üzere valimize ve katkısı olanlara bir Vanlı olarak teşekkürlerimi ilettikten sonra oluşan sohbet ortamında anlattığım bir kısada telefonun ilk geldiği yıllarda Vanlının biri rastgele telefon numarası çevirir, karşı tarafta kaldıran kişi vali. Kimsin sorusuna “Van valisi deyince” bizim Vanlı “ırrrrrrrrr sen menden büyüksen” diyerek telefonu kapatır.
Ardından iki manı söyledim. Bunlardan biri “Vanlıdır dedikleri, cılbırdır yedikleri, çoğ ğoşuma gidiyor, torpağ başan dedikleri” ve ardından “Gemi gelir yan verir, iskelenin gızları goca diye can veriri.”
Yağan yağmura rağmen etkinliğin güzel bir şekilde geçmesi oldukça sevindirici oldu. Katılımcıların tamamı çocukluk yıllarını yaşadılar. Vanlı olanlar çocukluklarında oynadıkları yöresel oyunlarla bir kez daha karşılaştılar, Vanlı olmayanlar ise Van’ın geleneğinde olan çocuk oyunlarıyla tanışmış oldular..
Girişte değindiğim gibi bu etkinliklerin kent kültürünün gelecek kuşaklara taşınması noktasında çok önemlidir. Teknoloji çağının bunalttığı gençlerimizin çocuklarımızın bir nebzede olsa yerele dönmelerini sağlayan ortamların oluşması anlık bile olsa insanları toprakla buluşturuyor, yerelle buluşturuyor, insanla buruşturuyor.
Teşekkürler kültür müdürümüz Vanlı hemşerimiz Van’ı seven Van’ın kültürünü seven tarihini seven ve bunu gelecek kuşaklara taşımak için eserler bastıran ve yaptığı etkinliklerle bizzat yaşatan Muzaffer Aktuğ kardeşimiz. Bu etkinliğe katılarak destek veren valimize bir Vanlı olarak teşekkürlerimi iletirim. Emeği geçen herkesten Allah razı olsun.
Nasihatlerin musibetlerden evla olması dileğiyle.