Çocuk, bebeklik ve ergenlik dönemi arasındaki insan olarak tanımlanmaktadır
Çocuk insan yavrusudur. Her ailenin gönülden istediği, evin neşesi olan çocuk; gelecek günlerin kurucusu, teminatı, cemiyetin de temelidir. Çocuğun beden ve ruh sağlığı için gösterilen gayret, fedakârlık ve bu uğurda yapılan çalışmalarla, cemiyet sağlam temellere oturabilir. Her şeyimiz, yarının büyükleri için olmalıdır.
Peki ya çocukluk nedir? Bu soruyu daha önce kendimize sorduk mu?
Çocukluk hepimizin bir dönem yaşadığı, ama yaşarken belki de farkında olamadığı, salt doğum yetişkinlik arasındaki dönem olmanın ötesinde bir anlama sahiptir.
Çocukluk kavramının uzun yıllar boyunca henüz yetişkin olmamış, kendi kararlarını alamayan, biyolojik bir geçiş dönemi olarak görüldüğü, bu anlayışla çocukluğun, geçici, eksik bir duruma indirgendiği ve bu anlayışın sonucu olarak da bağımsız bir varoluşa sahip olmayan, niteliksiz bir sistemin ortaya çıktığı belirtilmektedir. Ayrıca bireylerin çocuklara bakış açısı ve tutumlarının, çocukların çocukluk deneyimlerinin yanı sıra yetişkin dünyasına verdikleri tepkileri doğrudan etkilediğinin altı çizilmektedir (Allison, 2001: 29-30).
Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’nde erken yaşta reşit olma durumu hariç on sekiz yaşına kadar her insan çocuk olarak tanımlanmaktadır
Çocuk masum, duyarlı ve tertemiz bir varlıktır.
Önemine binaen bir kez daha üzerinden geçmek gerekirse, çocuğun beden ve ruh sağlığı için gösterilen gayret, fedakârlık ve bu uğurda yapılan çalışmalarla cemiyet sağlam temellere oturabilir. Her şeyimiz, yarının büyükleri için olmalıdır.