“Şairin ne okulu biter, ne de derdi. Şair kelimelere çobanlık eder, heybesinde şiir ile gezer” demiş koca yürekli biri.
Bu ağır sözün kıyısında dolaşırken zihnimde düşüncelerin savaşı hâkim. Şair yazdığı şiirlerden mi ibarettir? Yoksa şairin hayatı şiir midir? Şair yüreğin derinliklerinden kopup, dudakların kenarında ince ince kıvrılan tebessümün çizgilerinde gizler şiirlerini. Boşluğa bakan bir çift gözün baktığı yerdedir şairin şiirleri. İradenin aciz kaldığı bir an kalkan elin selam gönderdiği yeri görür şairin gözleri. Alınan nefes boşa değildir bir şiirin mısralarını yazar yürekte. Yağan yağmurda ıslanmak, en güzel sözleri hizaya çeken bir eyleme dönüşüverir. Boş konuşmaz şair. Onun her boş işi yazılmamış şiirlere ev sahipliği yapar. Bağrında büyütür kimselere söylenmemiş sözleri. Geceleri uykusuzdur şairin. Gözleri yorgun...
Sinesinde hep derin bir nefes...
Şair şiirin ta kendisidir. Sesi huzura çağıran, kendi ise dertler içinde kaybolandır.
Şiir yüreklidir şair. Sözleri incitmez hiçbir varlığı.
Bakışlarındaki mana incitmez muhatabını.
Şiir yürekli güzel insanlara selam olsun...