Fatma DALGA


Hüznümün Gülüşümü Gizlediği Düş

Hüznümün Gülüşümü Gizlediği Düş


Gecesi hüzünlü, düşü gerçeğin aynası... 
Bir gündem hep aynı mı olur. Değişmez mi? 
Ne zaman güne başlasam, gündeme baksam hep hüzün yüklü konu, yıllardır değişmeyen. 

Filistin 
Sokakları kan nehri. 
Güneşi güne küs. İsrail'e inat yakan. 
Bir ibret ki taşlaşmış kalplerin duymadığı, hissetmediği ve anlamadığı öyle bir gecenin düşündeydim dün gece. 

Bir geceki Filistin duyguları tüm bedenimi sarmış. “Ya Rab bitecek mi bir gün?” diye sızlanıp Sema'ya anlattığım düşüm gözümden gitmez, aklımdan çıkmaz. 

İsrail'in zulmü gecemi kabus eyledi.  Düşümde öyle Şehitler vardı ki, İsrail'in bedenini parça parça ettiği ve etrafımın el, ayak, bacak  ve insan etinden parçalarla dolduğu bir düş.

Etrafı kan kokusu sarmış hiç bitmeyecek sandığım bir düş. 
Zülüm akıyordu her nefesinden İsrail'in. 
İnanır mısın bilmem. 
Kan kokuyordu oksijeni. 
Ama yine de Müslümanların hala susup sadece gündem ettiği beyandır âleme. Bir beyan ki feryatlara karşı baş eğdiren. 

Bir düş, tüm bedenimde iliklerime kadar hissettim. Kan kokusunu duyduğum uyandığımda hala kokusunu aldığım acı bir gerçeğin aynısı. 

Bir çocuğun feryadı. 
Bir ananın gözyaşı ve bir davanın sesi. Ki feryat  yankılanıyor her salisesinden. 

Aç gözlerini hala kör müsün Kudüs'ün gözyaşlarına? Kulakların hala mı sağır feryatlarına?
Yitirdin  mi o gücü ki İsrail'in kalbine korku salan? Müslüman deyince çekilen. Hatırla ki bir gemiden ne kadar korkup gafil anda yakalanmasını, daha sahiline varmadan geminin etrafını sarıp kustuğu kinleri. Unuttun mu cesaretini? O cesaret ki adı fetih fatihleri şehit, tarihe destan olan.