Bazen hayal ettiğimiz hiçbir şey istediğimiz gibi olmaz.
Hayatın bize rüzgâr gibi müdahale etmesine izin veririz. Nereye iterse oraya gideriz. Ya da hayat ne verirse onu yaparız. Çoğumuz bunlardan biriyiz ve çoğumuz için yaşamayı tercih ettiğimiz durumlar birer pişmanlıklar silsilesi...
Başlangıcı olumlu bu yazıyı neden negatif bir sonla bitirmek istedim... Çünkü iyi ve olumlu giden her şeyde bir kusur ararız. Neden burada değilim, neden sevmediğim bir yerdeyim, neden bu mesleği seçtim?
İlahi boyutta düşünecek olursak Tanrı yapabileceğimize ve seveceğimize inanmasa neden başımıza getirsin ki?
Düşünmeliyiz derince. Belki de şikâyet etmekten zevk alıyoruz. Daha fazlasını istiyoruz. En fazlasını...
Mutlu olmak, şükretmek, şu an olduğumuz durumdan memnun olmak kıymet bilince anlamlıdır.
Kusur aramak, şikâyet etmek yerine hayatımızda olan her şeyin iyi yanlarını bulup sevmeye çalışmalıyız.
En önemlisi kabullenmeliyiz. Gelecekten keyif almak için ana odaklanmalıyız...