Hamd âlemleri yaratan, yaşatan Allah'a mahsustur. Salat ve selam Hatemul Enbiya ve onun pak Ehlibeytine olsun..
İslam tarihi içerisinde asır ve ortamları ne vaziyette olursa olsun iffetiyle tanınan ümmetin kadınlarına cerağ olan İslam hanımlarını görmekteyiz. Aynı sayfaları açıp baktığımızda mücadeleleri, iffet ve takvalarıyla Allah’ın rızasına ulaşmaya ve bu uğurda gayret etmeleri yaratılış seklinin değil Kalplerinde ışıldayan imanın göstergesidir. C
ehaletin körüğünde ilerleyen ve modernleşen cağdan geri kalıp bu iffet abidesi hanımlar güzellik ve mutluluğun özüne taliptiler. Geçici olan tüm zevklere, ebedi zevki tercih etmiştirler. Bugün her biri birer kandil olup gelecek nesle tertemiz bir ufuk bırakmışlardır.
Cahiliye zamanındaki, cehaletin işkencenin her çeşidine karşı imanla takvayla baş edebileceklerini kanıtlamışlardır. Bilhassa o zamanın erkeklerine de birer iftihar tablosu olmuşlardır.
Bizler bu mirası değerlendirip bu çağın sapıklığına iffetsizliğine cehaletine karşı birer Zeynep, Meryem, Fatima olmalıyız. Dünyaya gözlerini yeni açmış bir çocuğa isim aramaktansa, ona iffeti şahsiyeti takvayı ilmi öğretme yolları aramalıyız. Neden her birimiz birer Zeynep ve Fatıma olmayalım?
Müslüman bir kadın olarak girdiğimiz her ortamda, İslamin güzelliklerini benimsetmeliyiz. Kendi benliğimizi değil kimliğimizi temsil etmeliyiz.
Evet, emanet 'iradedir' her şey Rızayı İllallah içindir. Dünya ahiretin tarlasıysa, ekim işinin başında irade sahibi insan varsa, en güzelini mükemmel bir şekilde ekmek zorundadır. Bu bir gerçektir ki gündelik, dünyevi islerimize gösterdiğimiz çaba ve titizliği, amellerimizin sevabını kazanmak için göstermiyoruz. Varsın tüm âlem bize karşı çıksın, Allah olmadıkça dünya ve ahiret heba olacak, değer mi?
Kıldığımız namazlar erkânına riayet edilmedikçe kabul edilmez. ALLAHIN bizden istediği örtü şekline riayet etmemiz gerekiyor. Karşı cinsin dikkatini çekmeden, bol giyinmek, edep ve hayayı hal ve hareketlerle muhafaza etmeyip, kendi nefsani isteklerimize uydurmak nasıl kabul edilsin ki?
Kadının fıtratında güzel ve süslü giyinmek vardır. İslam bizden bu niteliği tamamıyla kaldırmamızı istemiyor, namahrem haricinde İslam süs güzel giyinmeye karşı çıkmıyor. İşin ciddiyetinde olmamız gerekiyor bizden istenilen Nisa suresindeki gibi emir 'dir. Bahanesi de yok 'biraz daha geçsin daha gencim , layık değilim, bana yakışmıyor, sonra örtünürüm ' bunu unutmayalım ki Zeynep annemizin çölün kızgın ateşinde 4 kat giyindiği rivayetler arasındadır..
Tesettürü kendi nefsimizin isteklerine göre kullanmayalım, daracık giyinip daracık pantolonlarla tamamlamayalım. Allaha, İslam’a ne derece hakaret edildiğinin farkında olmak ve bu vebalin altına girmekten Allah'a sığınmak gerekli.
Özgürlüğü nefsin ellerine vermek üç günlük dünyaya değer mi. Haydi bizler de kendi kimliğimize bürünüp her birimiz zamanın Zeynep'i Meryem’i Fatıma’sı olup, onları temsil edelim.
Allah bu elbette yolumuzu aydınlatacaktır...
Sizleri iman mesalesi olan annelerimizin yolunu sürdürebilmek temennisiyle yuce Rahman'a emanet ediyorum veddua..