Helin MAYMAN


Kar masumiyetin hatırası mı, ölümün simgesi mi?

Kar masumiyetin hatırası mı, ölümün simgesi mi?


Kar ne kadar da garip değil mi? Bir yandan sana ölümü hatırlatır, diğer yandan da sana çocukluğunu yaşatır...  En yaşlıların bile içindeki çocuğu uyandırır... 

Bazen çok masum bir çocuğun oyuncağıyken birden onlarca  insanın canını alan bir canavar... Belki de ne umutlarla, ne meraklarla çıkılmıştı o yola... Kimisi annesini görecekti, kimisi evladını, kimisi de sevdiğini... Kar soğuktur, üşütür titretir... Fakat: gözleri yaşlı evladını bekleyen anneyi de üşütecek midir acaba? Yüreği yangın yeri olan kadını da serinletebilir mi acaba? Babasını ondan alan çocuk bir daha o masumiyetle bakar mı acaba kara? 

Niye böyle olur? En masum en güvenilir bildiğimiz şeyler, insanlar niye hep böyle bir yüz taşırlar? Masum biliriz can alır, iyi biliriz kötü çıkar, vefalı biliriz menfaatçi çıkar... İnsanların umutlarını güvenlerini kırmak, niye istediğimiz şeyler arasında olur onları mutlu etmek yerine...

Küçükken karı masum, insanları kendim gibi bilirdim. Herkesin kar gibi saf ve temiz olduğunu sanırdım, bilmezdim ki karın bir örtü olduğunu... Güneş yükselir en tepeye, biter karın saltanatı. İnsan yaklaşır sona, biter menfaatçi yaşamı. 

Size benden bir tavsiye:' İnsanların ruhlarında yara bırakmayın; vücuttaki yara geçer, iyileşir fakat ruhtaki yara geçmez. İzi kalır!' Güneş kadar sıcacık, yağmur kadar saf ve güzel bir ömür dileğiyle...