Bugün hava kararmaya ramak kala pencereden dışarıya bakındım.
Kuşların cıvıltısını, ordan oraya koşan çocukları seyrettim.
Yüzümde tebbessümü uyandırdılar.
Bir an çocuk olmak istedim,
Belki de dünyada masum/temiz kalan tek şey diye..
Sözü pek uzatmak istemiyorum.
Ve işten gelen babaları seyrettim bugün.
'Kimin elinde poşetler, kiminde bir ekmek, kiminin elleri boş...'
Düşündüm kendimce baba olmak ne kadar zor ..
Devir öyle bir devir ki ekmek kazanmak bu kadar zor iken, tabiri caizse 'Ekmek aslanın ağzındayken' Baba olmak !
Ne çetin bir savaş değilmi?
Bu düşünceden alıkoyamadım kendimi..
Evet, Rabbim razı olsun onlardan eve ekmek getiren bir baba kadar kutsal bir şey var mı ki dünyada.
Değeri paha biçilmez..
Biliyoruz ki bir baba için ekmek davası hiç bitmez...
Allah yar ve yardımcıları olsun.
Düşündüm sonra, gayemiz her akşam bir babanın ellerinde ki torbalara bakmak olmasın...
Bir baba kapıyı çalınca elleri bom boş olsa bile en değerli varlığını getirmemiş midir kapıya?
Evet, düşünün
Bir baba o an kapıda 'cân'ını getirmemişmidir yanında .
Eve cân'ı ile gelen bir baba kadar şükre sebep bir durum yoktur .
Aslında önemli olan tam da bu değilmidir.
Bir babanın kapıyı çaldığında elinde neyin olduğunun bir önemi yok. Önemli olan o an cân'ı ile orda olması imiş.
Bunu düşünerek mutlu oldum. sizde mutlu olun istedim.
Arzumuz onların can sağlığı.
Koca yürekli babalara selam olsun...