NİYE PAĞİRLENİSİZ?
"Pağırlanma" "gözü bar götürmeme" (Kıskanma)
Bir yakınımın taziyesi münasebetiyle Bursa'daydım. Vefat eden Vanlı olunca doğal olarak Bursa'da bulunan ve haberi olan Vanlılar hem cenazeye hem de taziyeye yoğun ilgi gösterdiler.
Taziyeye gelenlerden iki kişi Van'da yaşadıklarına geçmişlerine dalmış konuşuyorlardı, yeni tabirle nostalji yapıyorlardı.
Tam o sırada başka bir Vanlı onlara "Ne geveliyisiz?" diye sataştı.
Sataştığı Vanlılar ondan geri kalmayarak "Niye pağirlenisen?" diye karşılık verdiler.
Doğrusu bu cevap beni önce düşündürdü daha sonra anlamı aklıma gelince beni oldukça güldürdü.
Evet, "Niye pağirlenisiz?"
Biz "pağırlanmakla" konumuza devam edelim.
Bende Van'a gelir gelmez dostlarla sohbette bu konuda bilgi sahibi olup olmadığını sınamak için il kültür müdürümüz Muzaffer Aktuğ beyi aradım.
Muzaffer beye, hal hatırdan sonra müdür bey sen Sinan Başak'ı "Niye pağirlenisen?" der demez!
Abdulhelim Abi, niye "pağırleneyım?" Sinan Abi benim mahallelim.
Evet, Muzaffer Bey sınavı geçmişti gerçekten kültür müdürü olduğunu olabildiğini bir kez daha ispat etmişti.
Doğrusu bende Muzaffer Beyi "pağırlenmeye" başladım.
"Pağırlenmeye" başladım çünkü Van'ı Vanlıyı Vanlıcayı(Şive) iyi biliyor,
Kültürümüzü örf ve âdetimizi iyi biliyor yani anlayacağınız Van kültürü açısından bir sıkıntı yok!..
"Pağırlenme" açısından dinimiz engel bırakmıştır.
Çünkü "Pağırlenme" kişiler arasında kin doğurur nefret ettirir. "Pağırlenenler" arasında huzursuzluk oluşturur.
Birinin malını "Pağırlenemezsınız", kazancını "Pağırlenemezsınız", yakışıklılığını giyim kuşamını evini "Pağırlenemezsınız."
Ancak Âlimlerimiz ilim erbabının ilimlerini "pağırlenebilirsiniz" demişlerdir. Benim Muzaffer beyi "Pağırlendığım" gibi!..
Çünkü âlimin ilmini "Pağırlenmağ" kişiyi kin ve haset yerine ilimde zenginleştirir, ilim ehli kılar, elde ettiği ilimle insanlara fayda sağlatır.
Ne de olsa Muzaffer Beyde kendi alanı konusunda bende önde olduğu için onu "Pağırlenmem" normaldir!..
BİR FIKRA
VALİNİN ARABASINA YOL VERMEYEN ĞIRDEĞAN
Ğırdeğan, halen Van'da yaşayan Van Alaköyde bir dönem muhtarlık yapan nükteden bir kişidir.
Traktörle köyüne gitmekte olan Ğırdeğan, arkadan gelen valinin arabasını fark etmez. Uzun süre traktörün arkasından gitmek zorunda kalan valinin arabası bir türlü öne geçemez. Fırsatını bulup traktörün önüne geçen valinin arabası traktörün önünü keser. Arabasından inen vali çok sinirlenmiştir. Hiddetle Ğırdeğan'dan ehliyetini ister. Ğırdeğan ehliyetini çıkarıp verir.
Vali Ğırdeğan'a: "Beni tanıyor musun?" diye sorar.
Ğırdeğan "valla men seni tanımırem beg" der.
Bunun üzerine vali: "Ben valiyim, vali" der.
Bunu duyan Ğırdeğan, sinirli sinirli Valinin elindeki ehliyetini alır ve:
"Ver deh, men de dedim bu trafik polisidir." (Kaynak kişi: Abdullah Köseoğlu, Zafer Baş'tan dinlemiş/Van1997) "İl kültür ve turizm müdürlüğü. Halk kültürü 1. Sayfa:193"
BİRDE BULMACA
İncedir kertiktir başı.
Gittikçe geldikçe bitirir işi.
Soktukça dürttükçe akıtır yaşı."El cevap: Dolma(Divit) kalem"