Yardım etmek başlığıyla başlamak istedim. “Birine yardım etmek” deyince eminim ki hepinizin aklına ilk gelen şeyler para, giyecek, gıda yardımı ve benzeri şeyler.
Evet, bunlar da çok güzel yardımlar ama bana göre en güzel yardım bir insanın kalbine dokunmaktır. Nasıl mı? Çok kolay, bunu hepimiz yapabiliriz. Bazen güzel bir selamla, bazen de bütün içtenliğinle halini hatırını sorarak. Sarılarak mesela samimiyetle, karşındaki insana değer verdiğini, onun değerli olduğunu hissettirerek. O sıcaklığı vererek, sevgiyle yaklaşınca sende huzur bulmasını izlemek.
En basiti dinlemek. Karşınızdaki insanı dinleyin, derdini, sevincini hayalini anlatsın size. Sizinle konuşsun, siz sadece dinleyin. Emin olun o kadar iyi gelecek ki ona. Rahatlayacak nasıl desem, terapi gibi gelecek ona. Aslında hepimizin ihtiyacı bu.
Bu çağın en büyük eksiği. Yardım ederken ilk mideye takviyede bulunuyoruz, onu yaparken de karşıdaki insanı inciterek yapıyoruz, bunu çoğu insan yapıyor maalesef. Öncelik kalbine dokunmak olsun, kırmadan, tepeden bakıp incitmeden yapalım. Yoksa o yardımın hiç bir anlamı kalmaz, verirken ilk önce kalbe hitap edelim.
Bunları çok görmeyin. Hepimiz de etten/kemikteniz, küçümsemeyin, böbürlenip de tepeden bakmayın. Bunları yazarken evvela kendime söylüyorum.
Bunları görmeye çalışalım, öyleyse küçümsemeyelim, incitmeyelim insanları. Hz. Mevlana’nın da dediği gibi 'yaratılanı sevelim Yaratandan ötürü.'
Sevgi, muhabbet ve şefkatin derinleştirdiği hissiyat ile Rabbe olan münacat ne güzeldir.
Gayemiz gönülleri fethetmek olsun gayemiz gönüllere dokunmak olsun.